Son güncelleme: 3 ay önce
Adalet Bakanlığı Salı günü yaptığı açıklamada, ABD kolluk kuvvetlerinin New York merkezli gerçekleştirdiği operasyonda 2016 yılında Bitfinex’ten çalınan 94.000’den fazla Bitcoin’i ele geçirdiğini duyurmuştu. ABD’li yetkililer Bitcoin’leri çaldıkları iddia edilen karı kocayı tutuklamıştı. Hatta bu kişilerden Heather Reyhan Morgan’ın Türk olma ihtimali gündeme gelmişti.
2016 yılında yaşanan bu hırsızlık olayı kripto tarihinin en büyüğüydü. Bugün itibariyle ABD’li yetkililerin elinde 94.000’den fazla Bitcoin var ve bunların piyasa değeri yaklaşık 4 milyar dolar. Şimdi kripto dünyasında merak edilen soru şu: bu bitcoinlerin akibeti ne olacak?
Genelde dolandırıcılık vakalarında ele geçirilen fonlar mağdurlara geri iade edilir. Ancak burada durum biraz farklı. Bu davadaki mağdur ABD hükümetiyle zaten başı dertte olan Bitfinex adlı bir offshore kripto borsası.
Salı günkü yakalanma haberinden kısa bir süre sonra Bitfinex, çalınan bitcoinlerin iadesi için haklarını arayacaklarını duyurdu. Ancak şirket hakkında şu an devam eden bir dizi soruşturma olduğu için bu bitcoinleri geri alabileceklerinin garantisi yok. Avukatlara göre, çalıntı Bitcoin’leri kime gideceği konusundaki dava, Bitfinex, kullanıcılar ve ABD hükümeti arasında bir ping pong topuna dönüşebilir.
Bitfinex’in hikayesi
2012 yılında Bitcoin ticareti için kurulan Bitfinex, İngiliz Virgin Adaları’na kayıtlı iFinex adlı bir şirketin yan kuruluşudur. 2016 yılında 120.000’den fazla Bitcoin’in çalınması o dönem hem şirket için hem de kripto piyasası için bir felaketti. Bu haber üzerinde kripto piyasası o dönem %20 düşüş yaşamıştı.
Bu hırsızlık olayı, Bitfinex’in kasasında büyük bir delik açmıştı ve şirketin, Bitcoin dışında coinlere sahip olanlar da dahil olmak üzere tüm müşterilerine %36’lık bir “kesinti” uygulamasına yol açmıştı. Şirket, kesintiden doğan öfkeyi yatıştırmak için kullanıcılarına BFX adlı token biçiminde borç senetleri vermişti.
Bitfinex, kullanıcılarına BFX tokenlerini iFinex hissesi karşılığı veya, kesinti sonucunda kaybettikleri kripto değerine eşdeğer stabil koinler için kullanabileceklerini söylemişti. Ve daha da önemlisi, dağıtılan bu BFX tokenlerini kabul edenler şirketi dava etme haklarından feragat etmiş oldular.
Her halükarda Bitfinex, bir yıl içinde tüm BFX tokenlerini geri alarak kullanıcılarına bunun yerlerine stabil koinler verdi. Bu arada, BFX tokenlerini iFinex hisseleri için kullanmayı seçenler, Bitfinex’in saldırıda kaybedilen fonları geri alması durumunda bir ödeme vaadi veren RRT adlı başka bir token daha aldı.
Tüm bunlar, Bitfinex’in kendisini 2016 hack’inin mali felaketinden hızla kurtarmasına yardımcı oldu. Ancak diğer açılardan, şirketin sorunları daha yeni başlıyordu – özellikle de düzenleyiciler söz konusu olduğunda.
O dönem, bazı düzenleyici kurumlar Bitfinex’in gözetim eksikliği konusunda zaten soru işaretlerine sahipti. Coinbase veya Gemini gibi borsaların aksine, suç faaliyetlerini azaltmayı amaçlayan müşterinizi tanıyın (KYC) gerekliliklerini yeterince dayatmadığı düşünülüyordu.
Bu arada, Bitfinex’in ana şirketi iFinex’in bir diğer yan kuruluşu olan Tether, şeffaf olmayan muhasebe ve yönetim uygulamaları yüzünden düzenleyicilerin soruşturmalarına maruz kaldı. Düzenleyiciler, iFinex’in iki şirket arasında (Bitfinex ve Tether) fonları değiş tokuş ettiğini ortaya koydu.
Tether, büyük herhangi bir muhasebe firmasından profesyonel bir denetimden geçmeyi defalarca reddetti ve birçok kişinin Tether’in stablecoin rezervlerinin bir kısmının herhangi bir şey tarafından desteklenip desteklenmediğini merak etmesine neden oldu. Bu durum, BusinessWeek’in “Tether’in Milyarlarını Gören Var mı?” başlıklı bir kapak yazısı yayınlamasına ve New York Başsavcısının firmanın muhasebe defterleriyle ilgili suistimal iddiasıyla şirkete para cezası vermesine neden oldu.
Adalet Bakanlığı ve muhtemelen SEC gibi diğer kurumlar, düzenleyici ve muhtemelen cezai suistimallerinden dolayı iFinex’i halen arka planda soruşturuyor olabilirler.
Bitcoinler kime gidecek?
Şimdi ABD’li yetkililer büyük bir ikilem içinde olsa gerek. 2016 yılında çalınan bu bitcoinleri “ellerinin temiz olmadığını” düşündükleri bu kuruma geri mi verecekler? Konu hakkında görüş bildiren hukukçular bunun pek mümkün olmayacağını söylüyor.
Durum daha da karmaşık çünkü hem Bitfinex hem de kullanıcıların bu bitcoinler yüzünden ABD hükümetine ödenmemiş vergi borçları çıkabilir. Hukukçular, Bitfinex’in KYC gerekliliklerini uygulamadaki başarısızlığının, kimin kime ne kadar borçlu olduğunu belirlemenin daha da zor olduğu anlamına geldiğini belirtiyor.
Hesap sahiplerini doğrulama süreci çok ilginç olacak gibi. Hükümet muhtemelen fonları geri iadesini kontrol etmek isteyecek. Neden mi? Böylece herkesi belirleyip vergilendirebilsin diye. Kripto borsalarından çalabilirsiniz belki ama devletten asla..