Liberter teknoloji yatırımcısı Peter Thiel, Miami’deki Bitcoin konferansında ABD finans dünyasının en güçlü isimlerine Bitcoin eleştirileri nedeniyle meydan okudu ve onları güçlü bir siyasi hareket haline gelen şeyi bastırmaya çalışmakla suçladı.
Facebook’un açık sözlü muhalifi ve erken dönem yatırımcısı olarak adını duyuran Thiel, saygın yatırımcı Warren Buffett’ı “sosyopatik bir dede” olarak tanımladı. Ayrıca JPMorgan Chase’in CEO’su Jamie Dimon ve BlackRock’un başkanı Larry Fink’i kripto para birimlerini ana akımdan uzaklaştırmak isteyen bir “finans gerontokrasisinin” parçası olarak nitelendirdi. Limenya notu: Gerontokrasi, “yaşlıların yönettiği sistem” anlamına gelmekte.
Miami’deki Bitcoin 2022 konferansında tezahürat yapan bir kalabalığın önünde konuşma yapan Thiel, Bitcoin karşıtlarını oldukça sert bir dille eleştirdi. Thiel Bitcoin’i, geleneksel finansı altüst etmeye çalışan, kurulu düzeni ve onun zenginliğini tehdit eden “devrimci bir gençlik hareketinin” parçası olarak tanımladı.
Uygulamamızı indirin, gelişmelerden ilk sizin haberiniz olsun!
PayPal’ın kurucularından Thiel, uzun süredir dijital para birimlerinin mevcut finansal sistemin yerini alabileceğini savunuyor. PayPal, mevcut ödeme dünyasına uyum sağlamak için kendi dijital para birimini çıkarma hedeflerinden yakın zamanda vazgeçmişti. PayPal şu anda 130 milyar dolar değerinde olmasına rağmen Thiel, şirketi, daha iyi bir yerde olabilecekken adeta bir hayal kırıklığı olarak nitelendirdi.
Buna karşılık, 830 milyar dolar değerindeki Bitcoin’in 13 trilyon dolar piyasa değeri olan altınla rekabet etme potansiyeline sahip olduğunu iddia etti. Enflasyonun artması ve fiat para birimlerine olan güvenin azalmasıyla birlikte, Bitcoin’in piyasa değerinin altını geçeceğini dile getirdi.
Finans dünyasındaki büyük oyuncuların kendi güçlerini korumak için kasıtlı olarak Bitcoin’i bastırmaya çalıştıklarını iddia etti. “Bu bir hareket ve bu hareketin başarılı olup olmayacağı veya hareketin düşmanlarının bizi durdurmayı başarıp başaramayacağı siyasi bir soru. Buffett, bir numaralı düşman” diye ekledi.
Thiel, kısaca ESG (Environmental, Social, and Governance) olarak da bilinen çevre, toplum ve yönetişim odaklı uzun vadeli hedeflerle etik odaklı yatırım modasını eleştirdi ve bunu geleneksel finans sisteminin gücünü tehdit eden her şeyi ezmek için kullandığı sistemin temel bir parçası olarak nitelendirdi.
Sosyal ve kurumsal yönetişim konularına odaklanmayı Çin Komünist partisinin çalışma şekliyle karşılaştırarak, ESG’nin “düşmanları etiketlemek için bir nefret fabrikası” haline geldiğini iddia etti. Ayrıca çevresel yatırımları “bir tür sahtecilik” olarak nitelendirdi.