Kripto borsası KuCoin, çalınan toplam 285 milyon Dolarlık kripto paranın %84’ünü kurtarmayı başardı.
Haberin Özeti
- Kripto borsası KuCoin, geçtiğimiz Eylül ayında bilgisayar korsanları tarafından çalınan 239 milyon Dolarlık kriptoyu geri aldığını açıkladı.
- Ancak, platformun kendi sigorta fonunu kullanarak 45 milyon Dolarlık kaybı karşılaması gerekiyor.
- Bilgisayar korsanları hala izleniyor.
KuCoin CEO’su Johnny Lyu’nun yaptığı açıklamaya göre borsa, geçen Eylül ayında çalınan fonların %84’ünü kurtarmayı başardı. Bilgisayar korsanları kalan %16’lık (yaklaşık 45 milyon Dolar) payı hala daha ellerinde tutuyor.
45 Milyon Dolarlık Kaybı Sigorta Fonu Karşılayacak
KuCoin ise kullanıcılarının bu kaybını sigorta fonunu kullanarak karşılayacak.
Kripto borsası KuCoin geçen yıl 26 Eylül’de saldırıya uğradı. Takip eden soruşturma sürecinde, toplamda 280 milyon Dolarlık kripto paranın çalındığı ortaya çıktı. Çalınan paralar arasında Bitcoin ve bazı Ethereum tabanlı tokenler vardı.
Lyu, “Bu olayın toplam değerinin yaklaşık 285 milyon Dolar olduğu tespit ettik” diye yazdı.
Bugün yaptığı açıklamada ise Lyu, bilgisayar korsanlarının gelişmiş bir kalıcı tehdit (APT) saldırısı aracılığıyla KuCoin’in sıcak cüzdanlarından birkaç özel anahtarı ele geçirdiğini ve fonları da bu sayede çaldıklarını belirtti.
Lyu açıklamasında, “KuCoin’in Eylül 2020’de karmaşık bir APT saldırısıyla karşılaştığını gördük. Saldırgan uzun süredir pusuda bekliyordu ve bu saldırı iç ağımıza ciddi şekilde zarar verdi. Saldırgan, KuCoin’in güvenlik sistemini atlatmayı ve birkaç kişinin özel anahtarını çalmayı başardı.” ifadelerini kullandı.
Kripto Para Sektöründe Nadir Görülen Bir Saldırı
Aynı zamanda Lyu, KuCoin hack ölçeğinin sektörde nadir karşılaşılan bir durum olduğunu ve bununla başa çıkmanın da zor olduğunu savundu.
Lyu, gelecekte borsadaki güvenlik yatırımlarını artırmayı planlıyor. KuCoin, saldırıdan bu yana halihazırda tüm güvenlik sistemini güncelledi ve güvenlik ekibini yeniden düzenledi.
Lyu, ayrıca daha önce saldırganların gerçekte kim olduklarına dair önemli kanıtları olduğunu söylemişti. Ancak bugün sadece “İzlemeye devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.